Emme Basma Tulumba ile Çeşme Yapımı
Geçen sene Karaköy Perşembe Pazarından aldığım emme basma tulumbayı bu sene kuyunun yanına monte etmeye karar verdim. Kafamda eskizini oluşturduktan sonra ilk iş olarak tulumbayı monte edeceğim kütüğü alıp hazırlattım. Altından hortum bağlantısı yapacağım için ortasından hortumun geçebileceği kadar oydurttum. Kütük sedir ağacıymış…
Sonra yaklaşık 50 cm toprağı kazıp biraz taş ve üzerine az beton dökerek, terazisine de bakarak kütüğü sabitledim.
Lavabo için Assos bölgesinde bulunan biraz daha yumuşak olup beyaza daha yakın bir taş tercih ettim. Geçen sene yaptırdığım duvardan kalma taşlar arasından uygun olarak gözüme kestirdiğim birini oymaya başladım.
Eğer sert taşla veya kuru olarak bu işlemi yaparsanız taş çatlayabilir. Onun için önce ıslatıp, kenarlarını taşlama ile açıp murçlarla yavaş yavaş içini oyarak lavaboyu hazırladım. En son yine ıslayıp yavaş yavaş matkap ile alt ortasından ufak bir delik açtım.
Sistem hazır. Bu arada ilk su basarken üzerine su koyuyorsunuz. Kuyuya inen hortumun ağzında klepe denen bir alet oluyor ve bu alet suyu hortuma çektikten sonra aşağı akmasını önlüyor. Bu arada tulumbanın aşağısında iğne deliği kadar bir açıklık olduğu için ilk montajımda su kaçırıyordu. Silikon ile kapatıp bir gün bekledikten sonra tamir oldu.
Asso taşından oyduğum lavabo 🙂
Tam boy son hali.
Bir çoğunuz dikkat edecektir. Emme basma tulumbayı yaptık ama kuyunun (künk, burda büz deniyor) kendisi kötü gözüküyor. Zamanı gelince ona da el atmam lazım… 🙂
Zeytinliğe starking elma, deveci armut, şeftali, kayısı, mandalina ve begonvil ekimi tamam. Zeytinler tomurcuklandı, çiçeklenmesi yakındır.
Youtube’dan video+ses değil sadece ses veya video indirmek.
youtube-dl ile
Önce youtube’dan ilgili videonun streamlerini listelemek için:
# youtube-dl -F https://www.youtube.com/watch?v=Uef6OgV7MBw[youtube] Uef6OgV7MBw: Downloading webpage
[youtube] Uef6OgV7MBw: Extracting video information
[youtube] Uef6OgV7MBw: Downloading DASH manifest
[info] Available formats for Uef6OgV7MBw:
format code extension resolution note
171 webm audio only DASH audio , audio@128k (worst)
140 m4a audio only DASH audio , audio@128k
171 webm audio only DASH audio 101k , audio@128k (44100Hz), 43.90MiB
140 m4a audio only DASH audio 101k , audio@128k (44100Hz), 48.92MiB
141 m4a audio only DASH audio 197k , audio@256k (44100Hz), 97.62MiB
160 mp4 144p DASH video , video only
278 webm 256×144 DASH video 76k , webm container, VP9, 13fps, video only, 26.75MiB
160 mp4 256×144 DASH video 127k , 12fps, video only, 55.68MiB
Daha sonra istediğimiz streami seçip aşağıdaki gibi uygularız:
# youtube-dl -f 171 https://www.youtube.com/watch?v=Uef6OgV7MBw
[youtube] Uef6OgV7MBw: Downloading webpage
[youtube] Uef6OgV7MBw: Extracting video information
[youtube] Uef6OgV7MBw: Downloading DASH manifest
[download] Destination: Haftalık Gündem Değerlendirmesi 2015_13-Uef6OgV7MBw.webm
[download] 0.6% of 43.90MiB at 276.70KiB/s ETA 02:41^C
Sadece mp3 olarak çıktı istiyorsak:
youtube-dl --extract-audio --audio-format mp3 -l [YOUTUBE VIDEO LINK]
Güncelleme için:
sudo pip install --upgrade youtube-dl
Garmin 350 de harita birleştirme, ayırma
http://www.gmaptool.eu/en/content/linux-version adresinden gmaptool indirilir.
#gmt -j -o s:\garmin\gmapsupp.img -m “Birleştirilmiş harita” *.img
ile garmin de kullandığımız gmapsupp.img dosyası oluşturulur. 300 serisi ve diğer bazı eski modeller için 2G dan daha büyük dosyalar okunamadığı için bu yönteme başvurabilirsiniz. gmaptool readme dosyasından daha gelişmiş düzey komutları da uygulayabilirsiniz.
Ubuntu’da Youtube tan mp3 kaydetme
youtube-dl --extract-audio --audio-format mp3 -l [YOUTUBE VIDEO LINK]
2014 Zeytin Hasadı
Bu sene zeytin erken olgunlaştı. İlk sefer Ekim ayında zeytin hasadı yapıyorum. Az önce kontrol ettim de bu sene 4. zeytin hasadım oluyor. Zaten bu sene 2 ayımı aralıksız Temmuz’da aldığımız karavanda geçirdim(Komşu arsamızda sabit kaldı). Karavanın hayatıma kattıkları ve öğrendiklerim herhalde başka bir yazının konusu olur. 2 aylık kesintisiz karavan yaşamından sonra son zamanı bitmek üzere olan karavanın ruhsatını çıkartmak, plaka bastırmak ve birkaç evrak işi için 10 gün kadar İstanbul’da kaldıktan sonra zeytin hasadı için 20 Ekim sabahı tekrar Ayvacık’a döndüm.
4 senelik zeytin hasadı kişisel tarihimde ilk sefer zeytinlerin bu kadar erken olgunlaştığına tanık oldum :). Ağustos’ta bu sene bir terslik olmazsa hasat iyi olacak denen zeytinlere terslik olmuş, kimilerine göre mantar hastalığı, kimilerine göre sinek, kimilerine göre ise kurt vurmuştu. Kimileri ise bu 3 sebebi 2 li kombinasyonlar halinde söylüyor ama sebebi bilmeyen yok :).
Zeytin için hasada işçi bulmak sırf benim için değil, buranın köylüleri için de çok kolay olmuyor. Hasada giden 1 2 köy var. Onlar da yörük köyü. Geçen senelerde bana hasada gelen işçilerden telefonunu aldığım birini aradım ve Cuma günü için söz aldım. 20 Ekim Pazartesi gece yolculuğu ile geldiğimden öğlene kadar uyuyup dinlendikten sonra, öğleden sonra biraz tuvaletin duvar işine el attım sonra da yerden zeytin topladım.
Geldiğimin ertesi günü olan 21 Ekim Salı akşamı hasada gelmek isteyen arkadaşım Cem’i Ayvacık’ten aldım. Artık bu sene hasat için kendi malzemelerimi almaya karar verdim ve Cem gelmeden önce 2 tane 6mx8m yaygı, bir uzun bir kısa sırık, 3 tarak, 7 tane keten çuval aldım.
Ertesi günü giyinip işe koyulduk.
Yaygıları düzgün bir şekilde ağacın altına serdikten sonra aşağıda kalan uzanabildiğimiz yerlerdeki zeytinleri el ve tarakla, yukarıda kalan üst dallardaki zeytinleri ise sırıkla yaygı üzerine indirmeye başladık. Dallarındaki zeytinleri çok döken en yoğun ve toplaması zor ağaçlardan başladık. Öğle yemeği için karavana dönüş:
Öğleden sonra bizimle beraber hasad yapan komşumuz istersek merdiveni alıp kullanabileceğimizi söyledi. Hemen alıp üst dalları tarakla hasada başladık:
Cem’le beraber Çarşamba ve Perşembe 1 er çuval hasad yaptık ve akşamına hemen karşımızda hasat yapan komşumuzun hasatı ile beraber fabrikaya gönderdik. Durup durup yağan yağmur da bizi epey oyaladı. Teşekkürler Cem 🙂
Sabah aydınlanmış bile, Cem’i kaldırma vakti 🙂
Cuma günü işçileri köylerine giderek aldım ve zeytinliğe getirdim. Burada şu gerçeği kabullenmem gerekiyor. Bir arkadaşımla benim bu hasadı yapmamız en az 1-2 hafta sürerdi. Zaten Cem’le çalıştığımız süre zarfında durup durup yağan yağmur ve rüzgardan dolayı soğuk algınlığı başlamıştı bile. Ayrıca zeytin hasattan sonra ne kadar beklerse asidi o kadar artıyor. İdeal olan hasattan sonra en kısa zamanda zeytinyağına dönüşmesi. Hasat için Cuma günü 3 kadın, 1 erkek aldım. Kadınlar yere dökülen dip zeytinlerini topluyor. Erkekler ise sırıkla veya motorla ağaçtaki zeytinlerin hasadını yapıyor. Kadınlar yerdeki zeytinleri toplarken sırıkçı İsmail’le ben yaygıları serdik. Öğlen ise Cem’i otogara bıraktım ve pazardan 7 keten çuval ve 2 tane daha 6mx8m yaygı aldım.
Ağaçtaki sırık işi bittiği zaman ağaçtaki zeytinleri bir çarşaf üzerine aktarıyorduk ve ben filizleri(üzerinde yapraklar olan dal parçaları) temizliyordum.
Cuma günü epey bir hasat yaptıktan sonra Cumartesi günü hasatın tamamını bitirmek hedefi ile 2 erkek sırıkçı ve 3 kadın ile tekrar zeytinliğe geldik ama 1 saate kalmadan sıkı bir yağmur başladı ve kısa bir süre sonra işçileri geri götürmek durumunda kaldım :(. Pazar günü ise hava çalışmamıza müsaade etti ve zeytinliğin en büyük ağacı olan, buralarda koca ağaç dedikleri ağaç dışında hemen hemen hasatı tamamladık:
Pazartesi günü İsmail çok şiddetli olmayan yağış altında 2 saatte Koca ağacı silkti. Daha sonra komşumun zeytinliğinin hasadına başladı. Koca ağacın hasadı aşağıdaki fotoğrafta görülen 1.5 çuval oldu. Ben de çuvalları dikip hasatı götürmeye hazırladım.
İşler bittikten sonra arabamın arkasındaki koltukları yatırıp kamyonet hesabı gibi zeytin çuvallarını yükledik :). 2 seferde hasadımı anca götürebildim:
sdd
Bir sonraki güne üst ve dip zeytinyağını alabileceğim söylendi. Dönüşte ise Cem’le beraber topladığımız zeytinlerin yağını aldım. 2 asit harika bir yağdı. Ertesi günü karavanda hasat zamanı iyilerini/irilerini ayırdığım zeytinlerle ilgilenme imkanı doğdu. Zeytinleri çizerken önümde 2 kavanoz vardı. Birine daha fazla yeşil olanları, diğerine daha fazla siyah olanları koyuyordum. İri siyah zeytinleri ise direk tuza bastım(salamura tipi).
Ertesi günün akşamı (28 Ekim Salı) zeytinyağlarımı almak üzere Gülpınar’a zeytinlerimi verdiğim fabrikaya doğru yola koyuldum.
Fabrika oldukça temiz ve düzenli:
Ve çıkan zeytinyağı fabrikaya gelmeden önce aldığım tenekelere dolduruluyor:
Üstler 2 asit nefis bir yağ verdi. Kimileri burada dizem denilen 1 asidin altındaki yağları sever. Köylüler ise genel olarak dizem yağları hafif deyip çok sevmezler. Benim tercihim ise 1.5 – 3 arası asitli zeytinyağları oluyor. Tenekeleri arabaya yüklediğimde hala zeytinyağının sıcaklığı vardı. Tenekeleri dolum sırasında bir küçük parmak operasyonu ile bu harika hasadın nefis tadına baktım :). Yorucu ve harika günler sonunda 2014 hasadını da bitirmiş oldum.
Bütün dosyaları sıfırlama
cat /dev/null | tee *
MySQL de bir sütun üzerindeki bütün satırların çıktısını virgülle ayrılmış olarak almak için SQL örneği.
SELECT GROUP_CONCAT( newspaper_name SEPARATOR ", ") FROM newspaper
Evde sabun yapımı
14 Eylül 2013 günü İstanbul Permakültür Kolektifi‘nin düzenledeği Özgen Hanım’la Sabun Atölyesine katıldım. Zaten zeytinliğimizi alıp 2 hasattır kendi zeytinyağımızı kullanmaya başladığımızdan beri eşim Güzide ile bu konuya merakımız vardı. Ben bu kursa katıldım. Temeli aldıktan sonra hafta içi gerekli malzemelerin siparişini verip 19 Eylül 2013 Cumartesi günü sabun yapma işine giriştik.
Benim kursta gördüğüm denemede:
Zeytinyağı
Katı halde Palm yağı
Hindistan Cevizi yağı
Kostik
Su
kullanıldı. İlk deneme de bu formüle sadık kalmayı uygun gördük.
Hemen akla gelen soru “Ne kostik mi? Zehir o zehir…” vb. oluyor. Araştırmalarım sonucunda doğal yöntem denilen kazanlarda külün kaynatılması ile elde edilen madde de kostik yani Sodyum hidroksit oluyor. Piyasadan aldığımız kostik ile doğal yöntemle (kaynar su + kül) elde edilen “Doğal kostik” arasında bilimsel olarak ne gibi bir fark var net bir şekilde ben de bilmiyorum ama okumalarımdan anladığım kadarı ile fark olmadığı veya önemli bir fark olmadığı. Sonuçta anladığım kadarı ile atom bazında NaOH elde ediliyor…
İlk olarak malzemelerimizi tartıp hazırlayıp masamıza yaydık. Bu noktada şunları söylemekte fayda var. Sabun yapımı için binlerce tarif bulabilirsiniz. Kullandığınız yağların sabunlaşma değerleri var ve bu değerlere göre kullanacağınız formüller belirleniyor. Ben bu linkteki sabunlaşma hesap makinesini beğendim: http://www.soapguild.org/soapmakers/resources/lye-calc.php
Formülümüze göre tartılıp hazırlanmış malzemelerimiz.
İlk önce kostiğimizi suya yavaşça bırakıp tamamen eriyene kadar karıştırıyoruz. Yalnız kostik oldukça tehlikeli bir madde. Çıplak tenle temas edilmemesi gerekiyor. Ayrıca kostik suya karıştırılırken hızla bir reaksiyon başlıyor ve su hızla ısınıyor. Bu ısınmayla beraber buhar çıkıyor ve bu buharın da solunmaması gerekiyor. Onun için bu işlemin dışarıda veya çok iyi havalandırılmış bir ortamda yapılması gerekiyor. Biz kostiği suya attıktan sonra yeteri kadar karıştırmamış olmalıyız ki ilk denememizde suyun üstünde topaklar oldu. Tatmin olmadığımız için bu karışımı daha sonra tekrar yaptık. Tecrübemiz şu oldu: İlk etapta kostiği suya attıktan sonra suda tamamen eridiğini görene kadar karıştırın. Isı 90 derecelere kadar çıkabilir. Soğutmak için şekilde görüldüğü gibi buzlu su dolu bir kabın içine de koyabilirsiniz. Daha sonra katı ve sıvı yağlarınızı eritmeniz gerekiyor.
Her iki karışımın ısısının 27-38 derece arasında olması gerekiyor.
Eritilmiş katı yağlar (bu formül için palm ve hindistancevizi) ilk önce zeytinyağı ile karıştırılıyor. Daha sonra kostikli su bu karışıma yavaşça eklenerek karıştırılıyor.
Karışım yaklaşık olarak puding kıvamına gelince önceden hazırlanmış kalıplara dökülüyor.
Ben atraksiyona girmeden kalıba dökerken eşim Güzide önceden hazırladığı kekik, rezene vs otlarla karıştırıp kendi silikon kalıplarına döktü 🙂
Daha sonra bu kalıplar bir battaniyeye sarılıp beklemeye bırakılıyor. Kursta en az 24 saat denmişti. Ben bir yerden 2 ila 5 gün diye okumuştum. 2 gün sonra kalıptan almayı kararlaştırdık.
2 gün sonra kontrol ettiğimizde yeterince katılaştığını gördük.
Sabun kalıbını bütün olarak çıkarttım.
Sonra bıçakla çeşitli boylarda kestim. Kendi tarzımca kesimin ölçümsüz, asimetrik olmasına özen gösterdim ;). Şimdi kullanmadan önce bir iki hafta iyi havalanan bir yerde kurumaya bırakacaz…