Bu sene (2016) bulunduğum bölgeye 3 aya yakın yagmur yağmadı ve zeytinler erkenden siyahlaştı. Bölgedeki zeytinlerin büyük çoğunluğu kuraklıktan büzüştü(Burada yandı da diyorlar). Neyse ki azda olsa su çıkan keson kuyumda Eylül ayının başlarından itibaren ağaç başına ortalama 15 dk olmak üzere günde 2 ağacı sulayacak kadar suyum vardı.
17 Ekim 2016 da geçen sene de zeytinlerimizi toplamış olan Recep ve eşi bu sefer yanına babasını da alarak zeytinleri toplamak üzere geldi. Sabahın erken saatlerinde hep beraber zeytinleri toplamaya başladık.
Sırıkla zeytin toplama.
Motorla zeytin toplama. Motorun öğleden sonra bir parçası kırıldığı için öğleden sonra çalıştıramadık.
Recep Koca ağaç üzerinde zeytin silkiyor.
Gün sonunda fotoğraflarda gözüktüğü gibi 6 keten çuval zeytin silkebildik. Zeytinliğin 4 te 3 ü bitti gibi. Hasat geçen seneye oranla oldukça az…
Zeytinleri sabah kendi aracımla Küçükkuyu Tariş’e götürdüm.
Aynı gün öğleden sonra yağımı almak üzere fabrikaya döndüm.
Sıcacık yağa küçük parmak bandırılarak yapılan test bütün senenin en güzel zamanlarından 🙂 Bu sene asit nispeten yüksek çıktı sayılır ama kimi köylü bu asidi daha çok seviyor: 2.2
Kalan ağaçları tek başıma toplamaya devam ettim. Erişebildiğim yerleri elle topladım.
Uzanamadığım yerlerde sırık kullandım.
Hafta sonu Güzide gelince son kalan ağaçlarda o da yardım etti.
Hasadın sonunu beraber mutlu bir şekilde tamamladık.